T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
VAN / ERCİŞ - Erciş Atatürk Anadolu Lisesi

Van ve Erciş Hakkında Genel Bilgi

Van´ın Tarihi;

İl, toprakları 19.069 km kare olan yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %2,5’ ini oluşturur. Van, yüzolçümü bakımından Türkiye’nin 6. büyük ilidir. Van, Doğu Anadolu bölgesi’nin volkanik dağlarla kaplı çukur kesiminde bulunan Van Gölü’ nün doğu kıyısına 5 km uzaklıkta çok az meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur. Rakım yüksekliği yaklaşık 1725 m dir. Türkiye’ nin en büyük gölü olan Van Gölü, yüksek dağların ortasında bir çöküntü durumundadır. Çevredeki yüksek dağlar Van ilinin sınırını oluşturur. Van ili kuzeyden Ağrı ili, Doğubeyazıt, Diyadin ve Hamur ilçeleri; batıdan Van Gölü ile Ağrı ilinin Patnos ilçesi, Bitlis’ in Adilcevaz, Tatvan ve Hizan ilçeleri; güneyden Siirt’ in Pervari, Hakkari ili, Beytüşebap ve Yüksekova ilçeleri ile komşudur. Doğuda İran Devleti yer alır. Van, Doğu Anadolu bölgesinde bulunan diğer bütün iller gibi tarih, doğa, kültür ve kış turizmi bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Van’da bunlara ek olarak bir de deniz turizmi potansiyeli vardır ki, uygun yatırımlarla burada dört mevsim çok çeşitli turizmin etkinlikleri düzenlenebilir. Bu bilinçle hareket eden Van Valiliği Turizm Konseyi Turizm Envanter Komisyonu ilin kültürel ve doğal değerlerinin envanterini çıkarmaya başlamıştır. Güncellenmesi planlanan il sınırları içindeki kültür ve doğal değerlerin listesi aşağıdaki gibidir. Van isminin nereden geldiği ve kaynağı konusu henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış olmasına rağmen konuyla ilgili bazı önemli görüşler şöyledir:Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Büyük İskender´in, Van Kalesi´ndeki Vank adli bir mabedin adını şehre verdiğini belirtmektedir. Başka bir rivayete göre, Van pek eski bir şehir olup, M.Ö. 1900´lerde Asur Melikesi Meshure Sah Meryem (Semiramis) adına izafeten Şahmerimekerd şeklinde adlandırılmıştır. Daha sonra Küyanyâ’nın son devrinde Van adındaki valinin şehri genişletip güzelleştirmesi nedeniyle bu idareciden itibaren şehir Van olarak anılmıstır. Van adının kaynağı konusunda akla en yatkın ve bilimsel görüş Urartuca Biane veya Viane´den çıkmış olduğudur. Tarihi kaynakların bütününde, Urartular kendilerine Bianili demişlerdir. Urartular´in yükselme devrinde Biate adı altında bir çok şehir ve insan topluluğu Van bölgesine toplanmıştır. Van´ın nüfusu 2018 sayımına göre 1.123.784´tür.

Erciş´in Tarihi;

Yeşilliği, bol suyu, verimli toprakları, doğal güzelliği ve tükenmeyen bereketiyle güzel bir yurt köşesi olan Erciş, Doğu Anadolu Bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Van ilinin en verimli ovası olan Erciş ovası üzerinde kurulmuştur. Doğusunda Van ilinin Muradiye, batısında Bitlis ilinin Adilcevaz ve Ağrı ilinin Patnos, kuzeyinde yine Ağrı ilinin Taşlıçay ve Diyadin ilçeleri, güneyinde ise Van Gölü bulunmaktadır. Van ilinin kuzeyinde, gölün sahilinde bir şerit halinde uzanan ve sırtını kuzeyde yüksek dağ ve tepeler yaslamış Erciş´te, her mevsim ayrı bir güzellikte yaşanır. Gölden içerilere gidildikçe çeşitli meyveleri yetiştiren bahçeleri diz boyu yükselen ekin tarlaları ve kavak ağaçlarıyla yeşilin her tonu gözler önüne serilir. Bu yüzden Erciş adı çevrede "Yeşil Erciş" olarak söylenir. 13. Yüzyılda ünlü ticaret yolunun geçtiği Erciş´in bugün doğunun batıya açılan kapısı olması buraya ayrı bir önem kazandırmıştır. İran´dan Ortadoğu ülkelerine giden transit yol buradan geçmektedir. Erciş-Ağrı, Erciş-Bitlis ve Erciş-Van karayoluyla yurdumuzun her tarafından gidilmektedir. Yolların tümü asfalttır. Van Gölü´nden 5 kilometre içeride, 25 metre yükseklikte kurulmuş olan Erciş´in yüzölçümü 2115 kilometrekare, denizden yüksekliği 1750 metre, Van´a uzaklığı ise 100 kilometredir. 2 beldesi, 13 mahallesi, 86 köyü ve 36 mezrası bulunmaktadır. 2018 nüfus sayımına göre nüfusu 173.313´tür. Çevre il ve ilçelerden yoğun şekilde göç almaktadır. Erciş Ovası, Van Gölü kıyılarının en geniş ovalarından biridir. Ova, geniş vadiler boyunca içerilere sokulmuştur. Zilan Deresi´nin geçtiği yerlere "Hatun Çukurovası", üzerinde Erciş ilçesinin bulunduğu düzlüğe de "Suluova" adı verilmektedir. Ayrıca bol otlu ve sulu birçok ova ve yaylası bulunmaktadır. Belli başlı akarsuları, ovayı kuzeyden güneye geçen zilan deresi, Deliçay, İrşad Çayı ve Yekmal Çayı´dır. Kuzeyinde Aladağ ve Tendürek, ilçeye yaklaştıkça Meydan Dağı, Gürgür, Baba Dağı, Zurnaki Tepe, hemen devamında Grekor ve Kızılkaya Tepeleri ilçeye hakim yükseltilerdir. Erciş, tarih olarak M.Ö.´ye uzanan bir geçmişe sahiptir. Tarih öncesi ve sonrası birçok kavime yurt olmuştur. Bunlardan bir kısmına Bey´lik bir kısmına Sancak Merkezliği yaparken, 14. yüzyılda da Karakoyunlular´a başkentlik yapmıştır. Urartular´dan Osmanlılar´a kadar birçok uygarlığın izlerini taşıyan Erciş, tarihte kervan yollarının kavşak noktasında bulunduğundan ünü kısa zamanda en uzak ülkelere kadar yayılmıştı. Bu yüzden eski ve orta çağlarda Van Gölü´nün tamamı ve daha sonraları kuzey doğusunda uzanan körfez için Buhayra-i Arciş (Arciş gölü) denilmekteydi. Özellikle Sökmenliler, İlhanlılar, Karakoyunlular ve Osmanlılar dönemi Erciş´in en parlak dönemleridir. İlçede Selçuklular´a ve Karakoyunlular´a ait kümbetler, mezarlıklar, koç ve koyun heykelleri önemli birer belge niteliğindedir. 1841 yılında Van Gölü sularının yükselmesi sonucu Erciş halkı, eski yerleşim yerleri olan Erciş Kalesi ve civarını terkederek Yukarı Çınarlı, Gölağzı, Kasımbağı, Alkanat ve Çelebibağı´na, idare merkezi de bugünkü Erciş´in kurulduğu 15-20 hanelik bir köy olan Eganis (Akans) adı verilen yere taşınmış ve burası Erciş adını almıştır. 1910 yılında ilçe olmuş, 18 Mayıs 1915 ´te Rus ve Ermeni işbirliği ile işgal edilmiş ve 1 Nisan 1918 de kurtarılmıştır. Tarihte Arzaşkun, Arsissa, Argişti Khinili, Arciş, Eganis, Erdiş şeklinde geçen ilçenin adını, Urartu Krallarından II. Argişti veya bu topraklar üzerinde kurulduğu belirtilen Arsissa veya Arzaşkun adlı şehirlerden aldığı tahmin edilmektedir. Bugün Erciş´te birçok tarihi eserve yer bulunmaktadır. İlçenin Çelebibağı beldesinde Tunç Çağından günümüzekadar kullanılan ve üzerinde Urartular´a Selçuklular´a Osmanlılar´a, Celayirlilere ve Karakoyunlular´a ait değişik örneklerin bulunduğu mezarlığı, Van Bitlis ve Ağrı yol güzergahlarında bulunan Karakoyunlular´a ait Kadem Paşa Hatun , Zortul ve Kara Yusuf Kümbetleri, Osmanlı-İran savaşlarında büyük önem kazanan ve şu anda Van gölü suları içerisinde sadece iki yıkık bedeni kalan Erciş Kalesi, ilçenin hemen kuzeyinde Urartular´dan kaldığı belirtilen Zernaki şehir kalıntısı sadece bir kaçıdır.

07-02-2019

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 07.02.2019 - Güncelleme: 29.03.2019 12:21 - Görüntülenme: 4566
  Beğen | 33  kişi beğendi